EVLADA MEKTUP
Oğul bana soruyorsun;
Niçin evlenme yıl dönümlerinde annene bir gül getirmediğimi,
Sizlerin doğum günlerinde sizleri hatırlamadığımı,
Bir akşam yemeğinde, ailece bir akşam yemeği yemediğimizi v.s...
Bize çok mu gördün diyorsun?
Çok görmedim tabiki yiğidim !
Evlenme yıldönümlerinde, annene bir gül getirmediğim doğrudur !
Doğum günlerini hatırlamadığımda doğrudur !
Bir akşam yemeğinde, sizlere baş başa olmadığımda doğrudur !
Gece zif-ri karanlıkta, eve yumruklarımı sıkarak gizlice döndüğümde,
Yüreğimin hıçkırıklarla boğulduğu da doğrudur !
Oğul sen yumruklarını sıkma, zifri karanlıkta senin yüreğin ağlamasın,
Sen çok yaşa, güzel yaşa !
Oğul; benim hiç baharım olmadı, onun için güllerimde olmadı !
Senin baharın olsun,
Güllerini sevdiklerine, tomurcukları torunlarına ver oğul !
Benim hiç dostumda olmadı, çünkü ben önce kendine düşman bir adamım !
Şu dünyanın çilesi,
Benim çilemmiş meğer.
Yerden yere vuruldum,
Acımasızca sorgulanıp soruldum.
Başın dik gönlün hoş olsun oğul !
Benim sabırsız olduğumda doğrudur, 10 dan geriye doğru sayamadığımda.
Çünkü eşit şartlarda hiç vuruşmadım.
Hep yalnız, hep garip kimsesizdim.
Yorgun bedenimin tekrar başa dönüşünü bir görseydin,
ayakta kaldığımda şaşırıp kalırdın.
Oğul;
Sana kendimi anlatamam ki, çünkü sen canımsın evlat.
Anlatsam küsersin, isyan edersin hayata, dayanamazsın ki oğul !
Sen arkana dönme,
Git gide bildiğin kadar,
Koş geride kalma sakin ha,
Dostun Allah olsun,
Düşmanın nefsin,
Giydiğin elbisen kefenin.
Oğul, şimdi ben dünde olduğu gibi, bugünde kimsesizliğimi kimsemle paylaşmaya,
Sonsuz ebedi hayatla, saatini bilmediğim bir saat ile buluşmaya,
Dün olduğu gibi bu günde yürüyor, gidiyorum
Kimsesiz, yalnız, yüzü gülen, yüreği ağlayan, size kızan ama sizi seven,
Ama kendini hiç anlatamayan BABANIZ...
DR.MUSTAFA KURT