Türkmen beyi Devlet Bahçeli’ye mesaj

img

Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesini %100 burslu kazanan Bahar Demir’den Türkmen Beyi Devlet Bahçeli’ye mesajı!
 

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sosyal medyadaki Kıbrıs mesajıyla birlikte bir taraftan üniversite tercih sonuçları Türkiye genelinde açıklandı.
 

Erzurum Hasankale’li Demir ailesinin büyük çocukları, Bahar Demir kızımız Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesini %100 burslu kazanmasıyla Devlet Bahçeli’ye ve Türk gençlerine duygu ve düşüncelerini paylaşan bir mesaj gönderdi…

İşte o mesaj...
 

Herkese Merhaba,

Ben Bahar Demir, 2004 yılında Kayseri’de dünyaya gelmiş, aile kökleri Erzurum’a dayanan Türk bir anne ve Türk bir babanın ilk evladıyım.

7 yaşına kadar dini eğitim ve aile içindeki eğitim dışında herhangi bir eğitim alamadım. O dönemler babam ailesine bakmak için asgari ücretle gece bir yerde gündüz başka yerde iki işte birden çalışan annem de  benimle ve derslerimle ilgilenen Anadolulu küçük bir çekirdek aileydik.

Aslında gördüğünüz gibi diğer ailelerden bir farkı olmayan normal kendi halinde bir aile idik, doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdi. İlkokulu Kayseri’de bir devlet okulunda okudum. Ben 2. Sınıftayken kız kardeşim, 7. sınıfta da erkek kardeşim dünyaya geldi.

Erkek kardeşim doğduğunda beyaz kan hastası olarak doğdu ve bizim hastaneye düzenli olarak tedavi için geliş gidiş dönemimiz başladı. Annem ve babamın kardeşlerimle daha rahat ilgilenmesi için derslerim ve kendi sıkıntılarımı aileme yansıtmadım.

Derslerime kendi başıma çalışıp sınav dönemlerimi yardım almadan atlattım. Kendi kendime öğrenebilme yeteneğim de bu dönem gelişti. Lise sınavına da hasta kardeşime bakan anneme yardımcı olarak hazırlandım. Çünkü kardeşimin sürekli başında birinin bulunması, düşmemesi, vücudunu bir yerlere çarpmaması gerekiyordu.

8. Sınıfta bir yandan kardeşimi ayağımda sallayıp bir yandan da test çözdüğümü hatırlıyorum. Bu çalışmam sayesinde Fen Lisesine giriş hakkı kazandım. Lise ’ye geçip ilk yılı yarıladığımda erkek kardeşimi hastalığından dolayı kaybettik.

Bu olaydan sonra bir dönem kendimle baş başa kaldım ve okumalarım ve sorgulamalarım başladı. İlber Ortaylı, Halil İnalcık, Emrah Sefa Gürkan, Şevket Süreyya Aydemir, Lord Kinross, Bernard Lewis, Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu, Yalçın Küçük, Soner Yalçın vs. gibi isimleri okuyarak yakın ve eski Türk tarihine ait bilgiler edindim.

Bu dönemde ‘Neden biz?’ diye düşünmeye başladım. ‘Neden Türkler?’ şanlı tarihimize rağmen, girdiğimiz her yere bayındırlık ve hoşgörü getirdiğimiz halde neden bunca hakarete, iftiraya uğradığımızı merak ettim. Bu ülkenin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün neden iftiraya, hakaretlere uğradığını, tüm ömrünü vatanını tam bağımsızlığa ulaştırmak için hem yedi düvelle hem de ülke içindeki hainlerle mücadele ederek geçirmesine hayatının son zamanlarında bile hasta yatağından kalkıp hastalığının ilerlediğini bilerek doktorlarını dinlemeyip Hatay için mücadele verip hayatını Hataya feda etmesine rağmen hatırasına saygısızlık edilmesinin nedenini merak ettim.

Bunların hepsini puzzle gibi birleştirdiğimde dertlerinin tamamen Türklük olduğunu gördüm. Bizden korkuyorlar, bizim milliyetçi olmamızdan korkuyorlar, Türklük şuuruna sahip olmamızı istemiyorlar. Çünkü Türk milliyetçiliğinin bu ülkeyi yoktan var ettiğini, yıkılmaktan kurtardığını, milliyetçiliğin Kurtuluş Savaşının benzini olduğunu, Atatürk’ün Türk milliyetçiliğinin bu ülkeyi mandadan sömürgeden kurtardığını biliyorlar. Bir daha vatanımızı tehdit ettiklerinde milliyetçi bir Türkiye ile karşılaşmak istemiyorlar.

Bu yüzden bizim Türk milliyetçiliğine, kurucu değer olan Ulu Önder Atatürk’e , Atatürk’ün Türk milliyetçiliğine sıkı sıkıya sarılmamız gerekiyor. Bilinçli bir vatandaş ve eğitimli bireyler olarak vatanımızı ve Türk milliyetçiliğini hem ülke içinde hem de uluslarası alanda koruyacak yetkinlikte bireyler olmamız, kendimizi geliştirip etkili bir Türk diasporası oluşturmamız Türklüğü ve Türkleri uluslarası arenada düzgün bir şekilde savunmamız lazım. Bunun için çok çalışmamız işimizi en iyi şekilde yapmamız gerekiyor.

Unutmayın arkadaşlar, milliyetçilik bir tercih değil varlığımızın dayandığı vazgeçilmez değerimizdir. Gençliğinden beri vatanımız ve milliyetçilik için çalışan, öğrenciler yetiştiren değerli akademisyen ve siyasetçi Sayın Devlet Bahçeli’ye bu yaşına kadar bu ülkeye verdiği emeklerden dolayı teşekkür ediyorum.

Kuzey Kıbrıs’ın vatanımız için stratejik ve manevi önemini biliyoruz. Ne zorluklarla ne gibi imkansızlıklarla oradaki Türk vatandaşlarının ve gönderdiğimiz Türk askerlerinin kanını akıta akıta Kuzey Kıbrıs’ın Türk kalmasını sağladığını biliyoruz. Kuzey Kıbrıs’a Tıp okumak için gidecek bir öğrenci olarak milliyetçi devlet büyüklerimizin endişelenmemesi gerektiğini söylemek istiyorum .

KKTC' yi tanımıyorlarsa bile diplomalarımızı tanıyorlar. Önce KKTC okullarının diplomasın tanırlar sonra elbet bir gün KKTC’yi tanırlar. Türkiye de KKTC de bize emanet. Biz Fatih Sultan Mehmet’in, Yavuz Sultan Selimin, İkinci Mahmut’un, Jön Türklerin, İttihatçı Paşaların, Atatürk’ün torunlarıyız.
Türk Mukavemet Teşkilatı her daim diridir!
Kıbrıs Türk’tür, Türklerin kalacaktır!

Türk Derin Devlet Aklı her daim diridir.