HAYKO (Hayvanları Koruma Derneği) tarafından ayağı kangren olmuş ve kesilen bir ata protez yapıldı.

img

HAYKO (Hayvanları Koruma Derneği) tarafından ayağı kangren olmuş ve kesilen bir ata protez yapıldı.

 

Ankara'nın Çubuk İlçesi Kızılca Köyünde  eylül 2012 de Türkiye de bir ilk gerçekleştirildi. HAYKO (Hayvanları Koruma Derneği) tarafından ayağı kangren olmuş ve kesilmiş bir ata protez yapıldı. Eskişehir de yaşayan 500 ün üzerinde hayvana ortez-protez yapan Sayın Niyazi ÇAPA Türkiye'de ilk defa bir ata protez yaptı ve kısa sürede dört ayağı üzerine yeniden basmaya başladı. Amerika'dan gelen Gamze hanımın gayreti ve Niyazi Beyin sonsuz desteği ile hayvan sağlığına kavuştu. Sayın Çapa bu sosyal sorumluluk projesinden herhangi bir ücret almadı. Gamze Hanım Amerika'da bu protezin 16 ayda tamamlanacağını ve ciddi bir maliyete maal olacağını söyledi. İşte Türk'ün üstün zekası Sayın Çapa 3 saatte protezi yaptı.  20 dakikada atı yürüttü. Yeni takılan protez bacağı ile keyifli olduğu gözlenen  At doğal ihtiyaçlarını rahatlıkla giderebiliyor.

 

Eskişehir'de yıllarca insanlara protez takarak insanlara hizmet veren Ortopedi ve Medikal Şirketi sahibi Niyazi Çapa, 7 yıl önce hayvanlara ücretsiz protez ve ortez takmaya başlayarak engelli hayvanların imdadına koştu. Biz 30-40 yıldır protez yapıyoruz. Hayvanlar için yaptığımız ortez ve protezlerden bir para kazanmıyoruz. Buradan sesleniyorum. Diğer kentlerdeki firmalar da bu konuda çalışma yapmalı.. Çapa, "Bu yavrucaklar ölüp gitmesin. Türkiye'de binlerce hayvan engelli.. Bizim yaptığımız ortez ve protezler istenilen şekilde ayarlanabiliyor. Çağrımı yineliyorum. Biz bir hayır işi için yola çıktık. Sosyal sorumluluk projesi dedik. Ama diğer kentlerdeki firmalar bu işi sahiplenmez girmezse yürütmek çok zor.. Bu konuda biz bir ilki yaptık. Ama gelen talepler giderek artıyor" dedi. Çapa, Türkiye'nin ilk ve tek hayvan protez ve ortez atölyesinin de Eskişehir'de faaliyete geçtiğini kaydetti.

 

Ortopedi Genel Koordinatörü Niyazi Çapa,  özürlü olan bir evcil hayvanı yeniden yürütmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. sosyal sorumluluk projesi olarak, evcil hayvanlar için çalışmaya devam edeceklerini belirtti. “Bu tür projeleri Türkiye geneline yaymak istiyoruz. Evcil hayvanlarımızın bu tür özürlerini kapatmak sadece bizim sorumluluğumuzda olmasın. Herkes bu konuya destek versin.” diye konuştu.  Kendisiyle yaptığı diğer çalışmalar üzerine de bir konuşma gerçekleştirdik.

 

Çok Yönlü Çalışmaları Bulunan  Niyazi Çapa’yı Yakından İnceledikçe O Kadar Çok Renklilik Gözümüze Çarpıyor Ki

Bunların Başında Kurucuları arasında Bursa, Eskişehir, Balıkesir, Kocaeli ve Adana gibi kentlerdeki kurulu Türkmen Yörük dernekleri federasyonlarının bulunduğu Oğuz Boyları Konfederasyonu genel Başkanlığını yapan Niyazi Çapa  başkanlığı sırasında üç yılda bir değişik kentlerde toplanılması, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüşülmesi, Yörük ve Türkmenlerinin sesinin yükseltilmesi gibi etkinliklerde de bulunuyor.

Eskişehirde tarihi Beylerbeyi Konağı’nın sahibi olan Niyazi Çapa, konak hakkında bilgi edinmek istediğimizde bize;

Beylerbeyi Konağı’nın ilk sahipleri bilinmemekle birlikte, 1920’deki sahibi Meddah Edip isimli bir beydi. Edip Bey o dönemde Odunpazarı’nda küçük çapta öykü anlatma ustasıydı. Bu yüzden lakabı “meddah” olarak anılmaktaydı. Anlatılanlara göre Kurşunlu Camii’ne uzak yerlerden ibadet için gelen kişiler misafir olarak ağırlanır, ayrıca her hafta cuma namazı çıkışı konağın bahçesinde düzenlenen yemekte, caminin avlusunda hankah olarak adlandırılan bölümde kalan öğrenciler için para toplanırdı.

Ayrıca Eskişehir’in ilk belediye başkanlarından Asarcıklı Ali Efendi’nin de burada kaldığı söylenmektedir. Ali Efendi Kurşunlu Camii’nin şadırvan suyunu getiren ve o sokaktaki arnavut kaldırımını yaptıran kişidir.

1930 yılına gelindiğinde konağın önündeki yolun genişleyeceği söylentisi üzerine Meddah Edip Bey evi ikiye bölerek şu anki Beylerbeyi Konağı olarak bilinen kısmı Tespihçi Hüseyin Hoca’ya satmıştır. Hüseyin Hoca hayatını tespih yapıp satarak geçindiren bir beydir.

1964 yılında bu konağa Tespihçi Hüseyin Hoca’nın damadı olarak gelen Niyazi Çapa evi iki kez restore ettirdim, Eskişehir’de müze olmaması ve öğrencilerin bu kültürden yoksun olmasına üzülerek bu konağı Beylerbeyi Konağı ve Eczacılık Müzesi haline getirdik. Bu konağı Osmanlı’nın kuruluşunun 700. yılında ve aynı gün Niyazi Çapa’nın da Beylerbeyi seçildiği gün açılışı yaparak  bu eve Beylerbeyi Konağı adını verdik.